Kayıtlar

Resim
  PAZARLAMADA YENİ PARADİGMA; YENİ KİTABIM ÜZERİNE…   Sürmekte olan pandemi, insanlığa çok şey anlattı ve anlatmaya devam ediyor. Gelişmişlik farkı gözetmeksizin tüm ülkelerde ekonomik ve sosyal yaşamı olumsuz şekilde etkileyen bu süreç, insanlığın yeni bir yaşam tarzına adım atması gerektiğine dikkat çekiyor. “İhtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlı” yerine “İhtiyaçlar bir sonraki neslin ihtiyaçlarını karşılayabilme hakkı ile sınırlı, kaynaklar sınırlı” dememiz gerekiyor bir an önce. Bir çelişki yaşıyoruz, ne kadar farkındayız, kısıtlar sırasında insanlık can derdiyken doğa nefes aldı! Bu da insanlığa bir mesaj… Yaşadıklarımız bir dolu sorgulamayı beraberinde getirdi ve kendi adıma bu sorgulamalar, öz değerlemeler, “Pazarlamanın Yeni Paradigması: Sürdürülebilirlik” kitabım ile bilimsel bilgi ışığında düşüncelerimi sizlerle paylaşmama neden oldu. Neden Pazarlama? Çünkü, bizim tüketimimizi şekillendiren, yönlendiren, beynimizi de etkileyerek harekete geçiren bir dolu araçla siste
MAKRO DÜZEYDE BÜTÜNSEL PLANLAMAYA İHTİYACIMIZ VAR. Her alanda etkilerini yaşamakta olduğumuz pandemi, bundan sonraki yaşamamızı düzenleyen önemli bir olay oldu. Ekonominin yönetimi, işletmelerin sürdürülebilirliği, çalışan dünyası, eğitim ve öğretim, dijital yaşam, vb., henüz içinde olduğumuz için çok az farkında olduğumuz bir değişim. Şu an bireysel ve toplumsal düzeyde sağlığımıza odaklanmış durumdayız dünya olarak ve ülke olarak. Aşının bulunup kullanımı ve koronavirüsün sıradanlaşmasıyla bu değişimi tüm boyutlarıyla yaşamaya başladığımızı göreceğiz. Bu konuda dikkati çekmek istediğim husus, değişim değil, bu değişimin doğru ve etkili bir şekilde yönetilmesidir. Bu ise, tüm sektörleriyle, kurumlarıyla makro düzeyde planlar hazırlayarak yakın ve uzak geleceğe yürüyerek “yeni dünya normali”nde ülke olarak yerimizi almak ile olacaktır. Makro plan, öncelikle varsayımları doğru belirlememizi gerektirir. Varsayımların birkaçının şunlar olduğunu söyleyebilirim: Dijital, sanayi ve

PAZARLAMA

FİYATLAMA  İŞLETMELERİMİZDE BİRKAÇ YILIN ANA KONUSU OLACAK! COVID-19 pandemisine karşı alınan önlemler ile salgının belirli ölçüde kontrol altına alınmasıyla birlikte hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymak koşuluyla yavaş yavaş normal hayata dönmeye başlıyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz süreçte ve devamında ölçeği ne olursa olsun tüm işletmelerin yaşamakta oldukları kayıpları telafi etmeleri çok zaman alacak. Bu sürede önemli pazarlama kararları içinde fiyatlama uzunca bir süre ön planda olacak. Fiyatlama ile ilgili bazı önerilerim şu şekilde: Hareket noktamız, pazardaki müşteriler olacağına göre, müşterilerin durumunu değerlememiz gerekecek. Tüketici pazarında işsizlik, iş ve gelir kaybı var. Geleceğin öngörülememesi yüzünden işletmeler, büyük ölçüde temel ihtiyaçlarını gidermeye çalışan bir tüketici kitlesi ile karşı karşıya kalacaklar. İşletme pazarında ise, likiditesi ve kaynak yapısı bozulmuş; çalışma sermayesi ihtiyacı içinde olan, talebi kestirmekte güçlük çeken iş

PAZARLAMA

COVID-19 ETKİSİNDE “YENİ PAZARLAMA NORMALİ” 16 Nisan 2020 tarihli yazımda tüketici satın alma davranışlarında ne gibi değişiklikler olabileceğini paylaştım. Bu yazımda da çok kısa bir şekilde pazarlama ile ilgili olası gelişmeleri paylaşıyorum. Bir süredir online alışveriş eğilimi yükseliyordu. Bu artışın pandemi ile daha hızlı bir ivme kazanacağı görülüyor. Dolayısıyla, firmaların artık elektronik pazarda olmaları kaçınılmaz oldu. Bu gelişmeye bağlı olarak şu sorular ile başlamalı: a) Müşterim kim ve ona hangi platformda en doğru şekilde ulaşabilirim? b) Müşterimin dikkat ve ilgisini nasıl çekebilirim? Burada veri yönetimi ve içerik pazarlaması ön plana çıkıyor. Veri yönetimi deyince, “pazarlamada kişiselleştirme”nin daha önemli hale geldiğini söyleyebiliriz. Potansiyel bir müşteri ile ilgili her türlü veri, artık firma yöneticisinin önünde ve müşteri “bana senin için özel olduğumu hissettir!” diyor. Her bir müşteriye özgü pazarlama daha büyük bir ivme kazanacak. Dij

PAZARLAMA

COVID-19 İLE GELEN TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINDA OLASI DEĞİŞİMLER COVID-19 pandemisi sürerken artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına inanmaya başladık. Bu virüs, aşısı bulunup ticarileşerek sıradanlaşsa bile galiba etkileri ve sonuçları bundan sonraki yaşamımızı şekillendirecek. Tüketicinin satın alma davranışında ne gibi olası değişiklikler olacak? Bu yazımda sezgisel tahmin ve öngörülere dayanarak sıralayayım: Online alışveriş trendi artıyordu; ama artık çok hızlı şekilde büyük oranda hayatımızda yer alacak. Nakit yerine kredi kartı ile alışverişte çok hızlı bir artış olacak; blokchain sistemi çok yakın bir zamanda iş hayatımızda yerini alacak. Mağazalarda giyim kabinlerinin kullanımında “korku” yaşanabilecek; “güvensizlik” hakim duygu olacak. Online alışverişle gelen ürünlerin dezenfekte edilip edilmediği kuşkusu, satın alma davranışlarında etkili olabilecek. Mağazalarda virüse karşı önlem olan ürünlere dokunmama, virüsün etkisiz hale gelmesinden sonra da devam edebilec

MUHASEBE

MALİ MÜŞAVİRLER OLARAK KATMA DEĞERİ YÜKSEK HİZMET ALANLARINI ARTIK GÜNDEMİMİZE ALMAK KAÇINILMAZ OLDU! Pandemi, tüm insanlığı etki altında tutarken ve bizler korunmaya çalışırken aslında birçok şeyle yüzleşmeye başladık. Öyle bir tehdit altındayız ki, çalışma biçimimizi çalışanlarımızla birlikte değiştirmek durumunda kaldık. Bunun bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor. Kontrol altına alınan geçmişteki virüsler gibi coronavirüsü için de bilim insanları 1-1.5 yıl gibi bir süre öngörüyor yoğun aşı çalışmaları tüm dünyada sürerken. Kapanan ve kapanacak işyerleri, sosyal ve ekonomik açıdan tüm ülkeler için ciddi bir sorun. Bu süreçte defter kayıtları ve beyannameler, tam tasdik raporları, karşıt incelemeler içinde özveride bulunan mali müşavirler, şimdi olduğu kadar hayatın normale dönmeye başlaması ile birçok işlerini yürüttükleri müşterileriyle önemli sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. Ancak önemli bir gerçeğin altını çizmeden geçemeyeceğim. Normal zamanda bile ücretini tahs

AİLE İŞLETMELERİ YÖNETİMİ

DURGUNLUK DÖNEMİNDE ÖNERİLER Kurumsal yapılar içinde faaliyet gösteren işletmelerde beklentimiz, stratejik ve yıllık planların var olmasıdır.   Bu araçlar, geleceği öngörmeyi, riskleri değerlemeyi, risklerin getirebileceği fırsatları ve tehditleri önceden tahmin ederek strateji geliştirmeyi sağlıyor. Büyüdükçe, işler karmaşıklaştıkça, aile üyeleri işletmelerde görev almaya başladıkça kurumsallaşmalarını önerdiğimiz aile işletmelerinde de bu araçların bütçelerin hazırlanmasını öneriyoruz. Bu araçlar, örneğin, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ışığında durgunluğun tahmin edilmesini ve önlemler alınmasını ya da konum belirlenmesini sağlıyor. Nitekim, yapılan araştırmalara göre, durgunluk dönemine borç/özsermaye yapısı borç lehine bozuk giren işletmelerin bu dönemleri atlatamadıklarını veya önemli kayıplara uğrayarak durgunluk sonrası döneme girdiklerini, bu nedenle de toparlanmalarının uzun sürdüğünü gösteriyor. Kritik konu, elbette nakit yönetimi. Satışlar düşerken, tahsilat az

İÇ DENETİM

5 SORUDA İÇ KONTROLÜN İŞLETMENİZE KATKISI İç kontrol, işletmenin faaliyetleri, finansal ve finansal olmayan raporlamaları ve çeşitli düzenlemelere uyumla ilgili amaçlara ulaşılması konusunda makul güvence veren bir süreçtir. İşte size beş temel soru: 1.      İşletmede en üst kademeden en alta kadar tüm çalışanların etik değerlere bağlılığı ne düzeyde? Hedeflere ulaşmak üzere oluşturduğunuz yapı, yetki ve sorumlulukları doğru şekilde dağıtmaya, kontrol sorumluluklarını yerine getirmeye uygun mu? Çalışanlar, bu yapı içinde ne kadar bağlı çalışıyorlar ya da bu yapı, dışarıdan insanların çalışmak istediği bir yapı olarak görünüyor mu? 2.      İşletmenizin amaçlara ulaşmasını engelleyebilecek ya da fırsatları görmenizi sağlayacak risk değerlendirme sisteminiz var mı? Sürekli değişen bir iş çevresi içinde risk yönetimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? 3.      Her bir faaliyetinizin ve bütün olarak işletmenizin hedeflere ulaşıp ulaşmadığını nasıl kontrol ediyorsunuz? Sadece satış, kar

AİLE İŞLETMELERİ YÖNETİMİ

AİLE İŞLETMELERİNİN EZBER BOZMA YETENEKLERİ DAHA YÜKSEK! ABD’de aile işletmesi olan ve olmayanların normal ve durgunluk dönemlerinde pazarlama konusundaki davranışlarını inceleyen bir araştırmanın bulgularına dikkat çekmek istiyorum. Araştırma, 148 aile işletmesi olan ve 127 aile işletmesi olmayan işletmenin ABD ekonomisinin 2000 ve 2009 durgunluk yılları ile 2000-2009 arası normal dönemlerini ampirik çalışmalarla analiz edip şu sonuçları ortaya koyuyor: ·        Genel olarak tüm işletmelerin durgunluk dönemlerinde reklam bütçelerini kısmak gibi uygulamaları var. Araştırma bulgularına göre, aile işletmeleri, diğerlerine göre reklam bütçelerini kısmayıp sürdürüyorlar; yani proaktif pazarlama davranışı gösteriyorlar. Bilimsel olarak ortaya konan gerçekler şu şekilde: Durgunluk döneminde tanıtım faaliyetlerini sürdüren işletmeler, diğer işletmelerin aksine tüketici/kullanıcı düzeyinde daha etkili sonuçlar alabiliyor; karlılıklarını ve pazar paylarını daha fazla arttırabiliyorlar

PAZARLAMA

DURGUNLUKTA PAZARLAMA NE YAPMALI, NE YAPMAMALI? Ekonomimizin son çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre %3; 2019’un ilk çeyreğinde de geçen yılın aynı dönemine göre %2,6 küçülmesi resesyonda olduğumuzun göstergesi. Ekonomiyi canlandırmaya yönelik paketlerin de yeterince sonuç vermediğinin ortaya çıktığı bu süreç, ekonomide güvenin oluşması kadar, dikkatlerin, tüketicinin düşen satın alma gücüne de çevrilmesini gerektiriyor. Böyle dönemlerde pazarlama yönetimlerinin ve üst yönetimlerin tüketici satın alma davranışını iyi çözümlemeleri gerekiyor: Tüketici dijital dünyanın sağladığı avantajı kullanarak hangi ürünün offline veya online, nerede ve hangi fiyatla, hangi promosyonla satıldığı bilgisini çok kolay elde edip kullanarak satın alma kararını verirken resesyonla birlikte, ·         Ertelenebilir isteklerini ayırıp sonraya bırakıyor; ·         Ertelenemeyen ihtiyaç ve isteklerini “en uygun fiyat” ile satın almaya gayret ediyor; ·         Kredi kartı ile alışveriş yap